Periferik Damar Hastalığı
Hastalık arterler, damarlar veya lenfatik damarlar dahil olmak üzere kalbin dışındaki herhangi bir damarı etkileyebiliyor. Periferik damar hastalığı tüm sistemleri etkilediği için inme gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkarabiliyor. Periferik damar hastalığında başvurulan cerrahi yöntemler kalıcı hasarları önlemede büyük önem taşıyor. Bu nedenle hastalık belirtileri görülür görülmez alanında uzman kişilere başvurulması hayati oluyor. Memorial Antalya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Kadir Sağdıç, periferik damar hastalıkları cerrahisi hakkında bilgi verdi.
PERİFERİK ARTER (ATAR DAMAR) HASTALIĞI NEDİR?
Kalpten pompalanan kanı diğer tüm doku ve organlara (beyin, bacak, kol, karın içindeki tüm organlar) götüren atar damarlara yani arterlere genel olarak ‘periferik arter’ denir.
Periferik arter hastalığı, sıklıkla damar duvarları arasında yağ birikintilerinin fazla olması ile oluşan damar sertleşmesi (ateroskleroz) nedeniyle damarların daralması ve bunun sonucunda damarın beslediği bölgeye yeterince kanın gidememesi durumudur. Bu hastalıklar yavaş gelişir ancak değişik sorunlar ortaya çıkararak vücudun farklı bölgelerini etkisi altına alır. Bu durumdan en çok etkilenen damarlar ise şah damarı ile böbreklere, bağırsak ve bacaklara giden atardamarlardır.
PERİFERİK ARTER HASTALIĞININ ÖNEMİ NEDİR?
Günümüzde artmış ölüm oranları ve kalp-beyin damarlarında da aynı mekanizma ile darlık oluşması nedeniyle ‘kalp-damar hastalıkları’ bir bütün olarak ele alınmaktadır. Dolayısıyla, periferik arter hastalığı, ilgili organlarda beslenme bozukluğu yapması dışında, tüm sistemleri etkileyen ciddi bir hastalıktır.
Özellikle 50 yaşın üstündeki kişilerde, en sık nedeni ateroskleroz denilen damar sertliği iken, nadiren damar duvarının iltihabi hastalıkları, romatizmal hastalıklar, doğuştan gelen kan hastalıkları veya pıhtılaşma bozuklukları da bu hastalığa yol açabilir.
Karotis arterler, boynun her iki yanında bulunan ve şah damarı olarak bilinen atardamarlardır. Kalpten gelen oksijence zengin kanı baş ve beyin bölgesine iletirler. Karotis stenozu (darlığı) olarak da bilinen karotis arter hastalığı ciddi bir durumdur. Darlık oluşan bölgelerde kolaylıkla kan pıhtısı oluşabilir, tıkanabilir ya da buradaki plak veya kan pıhtısı koparak, beynin içindeki daha küçük başka bir arteri tıkayarak felç (inme) yaşanmasına neden olabilir.
PERİFERİK ARTER HASTALIĞI İÇİN KİMLER RİSK ALTINDADIR?
- Erkeklerde sık olmakla beraber, ileri yaş (erkeklerde 45 yaş, kadınlarda 55 yaş ve üstü veya erken menopoz)
- LDL-kolesterolün (kötü) yüksek ve HDL-kolesterolün (iyi) düşük olması
- Sigara kullanımı
- Şeker hastalığı
- Yüksek kan basıncı varlığı (hipertansiyon)
- Ailede damar sertliğine bağlı hastalık hikayesinin olması
- Başka bir bölgede (örneğin kalp damarlarında) hastalık olması
- Şişmanlık (obezite)
- Yetersiz fiziksel aktivite aktivite
- Düzensiz ve yağlı beslenme
PERİFERİK ARTER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Karotis darlığı olan hastaların büyük bir kısmında, arter ciddi biçimde daralana veya pıhtı oluşumu nedeniyle akut bir arter tıkanması olana kadar belirgin bir belirti görülmez. Karotis arterlerdeki plak oluşumları yetişkinliğin erken evrelerinde başlayabilir, ancak belirtilerin ortaya çıkması on yıllar alır. Belirtiler direk geçici iskemik atak ya da inme olarak kendini gösterebilir.
Geçici iskemik atak durumunda beyindeki kan akışı geçici olarak kesilir. Geçici iskemik atak inmeye benzer ancak birkaç dakika sürer ve belirtiler genellikle bir saat içinde kaybolur ve kişi normale döner.
Geçici iskemik ataklar önemsenmelidir çünkü geçici iskemik atak, inme ve kalıcı beyin hasarının baş gösterebileceğine dair bir uyarıdır.
Geçici iskemik atak veya inme belirtileri şunları içerebilir;
- Baş dönmesi veya dengesizlik,
- Bilinen bir nedeni olmayan ani, ciddi bir baş ağrısı,
- Ani olarak bir ya da iki gözde görme problemleri,
- Yüzde veya kol ve bacaklarda, tek taraflı görülen ani güçsüzlük veya uyuşukluk,
- Konuşma veya anlamada zorlanma
İnmenin belirtileri geçici iskemik atak belirtileri ile aynıdır ancak sonuçları farklıdır. İnme kalıcı beyin hasarına neden olabilir; felç, görme ya da konuşma problemleri gibi uzun vadeli sakatlıklar veya ölüm ile sonuçlanabilir.
Bir inme ya da felç durumunda mümkün olduğunca erken tedavi almak çok önemlidir. Belirtiler görüldükten sonra 4 saat içinde tıkanmış arterin açılması için tedavi yapılması durumunda tam iyileşme olasılığı yüksektir.
Bacak damarlarında dinlenince geçen, yorulunca artan ağrı belirtiler görülür. Ağrı, bazı zamanlar ise uyluk ve kalça bölgelerine yayılabilir. Bunlara ek olarak yara iyileşmesinde gecikme, bacakta yara (ülser) ve kangren görülebilir. Baldır kaslarının gittikçe zayıflaması ve çapının incelmesi, bacaklarda ve ayaklarda üşüme hissi ve soğukluk olması, ayaklarda renk değişikliği ile beraber ayak kıllarının dökülmesi ve tırnaklarda kalınlaşma ve hatta isteksizlik (impotans) olması diğer belirtilerdir.
PERİFERİK ARTER HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDİR?
Artmış tedavi seçenekleri yanında en önemlisi tedavinin geciktirilmemesi ve beslenme şekli, egzersiz, sigara kullanımı gibi önlenebilir risk faktörlerinin düzeltilmesidir.
Hastalığın çok ileri olmadığı durumlarda medikal (ilaç) tedavi ile takip yapılabilir.
Bu hastalarda, hem tanı hem de tedavi için anjiyografi kullanılmaktadır.
Cerrahi tedavide ise, periferik köprüleme ‘bypass’ işlemleri ve endarterektomi yer almaktadır. Damar içinde uzun segmentli lezyonlar, birden fazla darlık içeren damarlarda cerrahi yapılabilir.
PERİFERİK ARTER HASTALIĞINDA CERRAHİ SEÇENEKLERİ NELERDİR?
Karotis Cerrahisi:
İnme cerrahisi şah damarına bağlı felçlerde uygulanan bir erken cerrahi yöntemidir. Şah damarında darlığın giderilmesi ve olası bir felcin önlenmesi için yapılan ameliyat cerrahiye uygun felçli hastalara da uygulanır. İnme sonrası 7-10 gün geçmiş hastalar bu yöntemle tedavi edilebilir. Bu hastalar sadece damar sorunları ile değil aynı zamanda şeker hastalığı (DM), hipertansiyon (HT), kalp hastalığı ve ya başka bir büyük damar hastalığı açısından değerlendirilmelidir. Karotis cerrahisinde damarın içi temizlenir ve hızlı bir şekilde kapatılır. Operasyon yaklaşık 1 saat içerisinde tamamlanmış olur.
Periferik Damar Cerrahisi:
Periferik damar cerrahisi kola veya bacağa kan taşıyan ana atardamardaki tıkanıklığa bypass/köprüleme yapılması anlamına gelmektedir. Bypass dokuya daha çok kan akımı sağlar ve ağrıyı geçirir, varolan yaraların iyileşmesine olanak sağlarken ciddi enfeksiyon ve uzuv kaybı risklerini azaltır. Şikayet olan bölgeye yapılan doppler ultrasonografi sonrasında ya da yapılan ilaçlı bilgisayarlı tomografi veya MR tetkikleri sonrasında tıkanıklık tespit edildikten sonra en uygun tedavi yaklaşımına karar verilir.
Açık cerrahi tekniğinde çoğunlukla spinal (bel bölesinden) anestezi yöntemi kullanılarak tıkalı olan damar bölgesi, bacak toplardamarı (safen ven) veya suni damar (greft) kullanılarak köprüleme (by-pass) ameliyatı yapılır. Yaklaşık bir saatte tamamlanan ameliyat sonrası hasta servise çıkarılır. Ertesi gün yürütüp, 2-3 gün içinde de taburcu edilir.
İLETİŞİM MENÜSÜ
Özel Tınaztepe Üniversitesi Buca Hastanesi
HİZMETLERİMİZ
KALP VE DAMAR HASTALIKLARI